“Sana verdiklerimi nasıl kullanacağın sana bağlı, tıpkı senden öncekilere olduğu gibi. Şimdi seni dünyana geri gönderiyorum, ama şunu bil ki seni büyük bir ilgiyle izleyeceğim.”
— The Outsider
Arkane Studios tarafından geliştirilen ve Bethesda Softworks tarafından 2012 yılında yayımlanan Dishonored, FPS (First Person Shooter), aksiyon ve macera türlerini ustaca harmanlayan, atmosferiyle oyuncuyu ilk dakikadan içine çeken bir yapım.

Oyun, karanlık ve sanayi hastalıklarıyla çürümüş bir şehir olan Dunwall’da geçiyor. Hikâyemizin merkezinde, imparatoriçenin sadık koruması Corvo Attano bulunuyor. Ancak bir gün imparatoriçe suikasta kurban gidiyor ve tüm suç Corvo’nun üzerine yıkılıyor. Adaletsizlikle yargılanan kahramanımız, intikam yolculuğuna adım atarken bir suikastçiye dönüşüyor.
Dishonored’ın en güçlü yönlerinden biri, oyuncuya özgürlük tanıyan oynanış biçimi. Dilerseniz gölgelerin içinde sessizce ilerleyip hedeflerinizi kimseye fark ettirmeden ortadan kaldırabilirsiniz; dilerseniz de kılıcınız ve doğaüstü güçlerinizle Dunwall sokaklarını kaosa sürükleyebilirsiniz. Ancak unutmayın, bu dünyada her seçimin bir bedeli var.

Yolculuğumuz boyunca gizemli bir varlık olan Outsider (Yabancı) bize büyülü güçler bahşediyor. Bu güçlerin sembolü olarak elimize işlenen dövme, hem gücün hem de kaderin bir işareti haline geliyor. Outsider bazen bize yol gösteriyor, bazen de sadece seyrediyor.
“Her şey biter, her şey kül olur. Ama sen, dostum, parlak bir şekilde yan.”
Dishonored, sadece bir intikam hikayesi değil; ahlak, seçim ve sonuç üzerine kurulmuş derin bir deneyim. Kaosu mu seçeceksiniz, yoksa sessiz adaletin yolundan mı gideceksiniz?
Karar sizin…

Diğer oyun inceleme yazılarımız için buraya tıklayabilirsiniz.