“Aylak Adam”, İstanbul sokaklarında, kalabalık içinde yalnız bir adamın içsel dünyasını gözler önüne serer.
Romanın başkahramanı C., hayatını çoğu zaman düşünmeden ve amaçsızca yaşayan bir karakterdir.

İş, aşk ve arkadaşlık gibi kavramlara ilgisi sınırlı, ancak şehirdeki yaşamın ritmine karşı hassas bir gözlemcidir.

Yusuf Atılgan bu romanında, modern insanın yabancılaşması ve şehir yaşamının yalnızlaştırıcı etkisini ustaca işler.

C., toplumun standartlarına uymayan bir karakterdir.
Hayatını “alışılmış yaşamın dışında” sürdürür; çoğu zaman dolaşmak, gözlemlemek ve hayal kurmak onun rutinidir.
Bu yönüyle C., modern insanın hem özgür hem de sıkışmış yanını temsil eder.

Roman boyunca C.’nin karşılaştığı insanlar, onun dünyasını zorlar, ama C. çoğu zaman sessiz kalmayı seçer. Bu durum, Atılgan’ın karakter çözümlemesindeki içsel yoğunluğu ve yalnızlığı ortaya koyar.Şehir, C. için hem bir sahne hem de bir labirenttir.
Yürüdüğü sokaklar, kafelerde geçen saatler ve rastlantısal karşılaşmalar, C.’nin kendi varoluşunu sorgulamasına yol açar.

İnsanın yalnızlığı en çok, kalabalığın ortasında anlaşılır. Herkesin kendi derdiyle meşgul olduğu yerde, sen kendi boşluğunu daha derinden hissedersin.

Atılgan, bu cümleyle modern şehir insanının paradoksunu çarpıcı bir biçimde ortaya koyar.

Aylak Adamı, modern insanın sessiz gözlemi ve içsel sorgulamasını mükemmel yansıtan bir roman olarak değerlendiriyoruz.
C.’nin aylaklığı, aslında toplumsal normlara ve beklentilere karşı bilinçli bir duruş, ama aynı zamanda varoluşsal bir boşluktur.

Bazen insan, kalabalıklar içinde en çok yalnız kalır.”

Yusuf Atılgan, bu romanla okuru yalnızlığın ve boşluğun içinde kendi benliğiyle yüzleşmeye davet eder.

Diğer Kitap İncelemeleri içeriklerimize göz atmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Aylak Adam kitabını satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Leave a comment